Merve Caf
Artık kendimi daha iyi tanıyorum. Daha hızlı karar veriyorum, çok ince hesaplara girmiyorum dalıyorum olayların içine. Ne olursa düşünerek değil yaşayarak tecrübe et diyorum kendime. Hayat tarzım çok yorulmadan yavaş yavaş yaşayalımdı artık hadi ne duruyorsun koş diyorum kendime. Önünde koca bir dünya var, keşfet. İnanın bana hiçbir şey zor değil. Her şey sadece ne kadar istediğimize bağlı.
Başlarda çok inanmamıştım, nasıl hiç bilmeyen birine bu kadar şey, bu sürede öğretilir dedim. Tabi ki bu klasik eğitim tarzıyla mümkün değil ama CS tarzıyla imkansız diye bir şey yok. Kursta öğrendiğim her şeyi orada acı çekerek öğrendim. Bu ne şimdi dedim her seferinde. Bir şeyler yapıyorum ama ne yapıyorum, acaba öğreniyor muyum? Her gün bunları sordum kendime ama sonunda o bulanık görüntü netleşti. Artık ne biliyorum, neyi öğrenmem gerek, ne eksik biliyorum. Yolum, çizgim net. Bir insana yapılabilecek en büyük iyilik bence sınırlarını keşfetmesine yardımcı olmaktır. Eğitim falan bir yana tek başına bu bile çok değerli. Müşteri değil öğrenciysen, asıl amaç egosuz, “iyi” insan yetiştirmekse sonuçlar da böyle oluyor haliyle. Ben de bunu sağlayan iki şey oldu. Birisi eğitime psikolojik algının dahil edilmesi, diğeri de SAT. İlk SAT gününe kadar her şey çok güzeldi hayat adeta toz pempeydi, ama orası anlatılmaz yaşanır J.
Son SAT eğitimi bittiğinde çok farklı biriydim. İlk iki saatinin her dakikasında bırakmak istedim, tabi az küfür etmedim kimseyi de es geçmedim J herkes hakkını helal etsin. Her seferinde arkadaşlarım tuttu kolumdan, kaldırdı beni. Bu eğitimde Merve Küçük olarak değil Wolfpack olarak vardım. Özellikle çalışma hayatında birlik olabilmek ile ilgili kaygılarım vardı. Burada hepsi gitti. Birlik olduk, birbirimize destek olduk, birlikte kazandık ve kaybettik. Hem insan olarak hem de bilgi olarak o kadar şey kattı ki. Her anı anlatılmaz yaşanır. İyi ki varsınız, eğitim bitti ama yeni bir ailemiz oldu. Her şey daha yeni başlıyor.