Ugur Ercan
Eğitimi ilk dönem başlamadan önce görüp buna bir şekilde gitmem lazım dememe rağmen anca 3. döneme katılabildim. Bunun sebebi de eğitim İstanbul da, daha yakın bir yerde olursa giderim, şu işlerimi de halleyim giderim, az daha para biriktireyim giderim gibi bir sürü anlamsız ve gereksiz bahaneler üretmemdi. Anlamsız diyorum çünkü bunlar benim bir şekilde başa çıkabileceğim sorunlardı. Bu bahaneleri yıkmamda Kubilay Hocanın bir Podcastte söylediği bu eğitime gelmek isteyip benim gibi anlamsız bahaneler üreten insanların bu eğitimi almak istemediğini belirten sözüydü. Bu söz benim eğitime gelmem için motivasyon sağladı diyebiliriz yoksa ben bu eğitimin bana yakın bir yere gelmesini, işlerimin azalmasını vs. bekliyor olacaktım ki buda mümkün bir şey değil.
Bir bahane bitecek diğeri başlayacak buna emin olabilirsiniz ki hayatınıza bakarsanız hiç bir boşluk anınızın olmadığını göreceksiniz ya da benim hayatım böyle geçtiği için bana da öyle geliyor olabilir. Eğer sizde benim gibi bahaneler üretiyorsanız bu eğitime katılma noktasında kendinize bir sorun ben bu eğitime gerçekten katılmak istiyor muyum diye eğer cevabınız evetse hiç tereddüt etmeyin başvurunuzu yapın.
Bu ve buna benzer kararsızlık ve bahaneler insanın gelişimini ertelemesine sebep oluyor. Gelişiminizi için bir şeyler denemekten kaçınmayın, hata yapacağım diye korkmayın. Hata yapsanız bile şunu diyebilirsiniz en azından denedim, denemek insana bir şey kaybettirmez aksine çok şey kazandırır.
Eğitim sürecinde bu ve bu gibi durumları sıksık göreceksiniz, öğreneceksiniz, alışacaksınız ama ben yinede burada da belirtmiş olayım. Eğitim süreci boyunca acı çekerek öğrenmeyi öğreneceksiniz, hazır bilgi hiç bir şekilde verilmeyecek bu eğitimde. Bu yüzden eğer bu eğitimden hoca size bir şeyler anlatacak sonra onları uygulayacağınız yönünde bir beklentiniz varsa bunu unutun öyle bir şey olmayacak. Ama merak etmeyin iyi ki öyle bir eğitim almamışım diyeceksiniz çünkü eğer öyle bir eğitim alsaydınız, yeni bir şey öğrenmek istediğinizde yine bir eğitmene ihtiyaç duyacaktınız. SAT eğitimleri de acı çekerek öğrenmeye dayalı bir eğitim; takım olmak, geride adam bırakmamak, yanındaki kişiye güvenmek, pes etmemek, baskı altında karar vermek gibi bir sürü şey öğreniyor ve tecrübe ediniyorsunuz. Yani ne gerek var sat eğitimi diyen arkadaşlar bu tip durumları da göz önünde bulundurmasında fayda var çünkü sadece hoplayıp zıplamaya gidilmiyor yapılan hep her şeyin bir amacı, öğretici yanı var.
Kubilay Hocanın ders aralarında anlattığı sektörde edindiği tecrübelerde diğer eğitimlerde edinemeyeceğiniz şeyler arasında. Bu sayede karşılaşabileceğiniz sorunları görmüş oluyorsunuz ne kadar tecrübe dinleyerek edinilmese de bu tecrübeler size bakış açısı kazandırıyor. Neyi nasıl yapmanız gerektiği ve hangi durumlarda nasıl davranmanız gerektiği hakkında fikir sahibi oluyorsunuz. Sektöre iyi, doğru, egosuz, yardım sever, yanındakileri koruyup kollayan, paranın kölesi olmayan, haksızlığı karşı durabilen, ufak tefek sorunlarda pes etmeyen, işini severek yapan insan yetiştirmeyi amaçlayan bu eğitimi aldığım ve bu oluşumun içinde bulunduğum için çok mutluyum. Bu yüzden başta Kubilay Hoca, Ece, Burak, Fatih olmak üzere tüm CyberStruggle ailesine bize bu deneyimi yaşattıkları için teşekkür ederim.
Bu eğitim sayesinde tanıdığım gece gündüz yan yana olamasak ta birliği beraberliği sonuna kadar hissettiren tüm takım arkadaşlarıma da teşekkür etmeden olmaz tabiki :). Hepsiyle dost olamasam da birbirimize çok şey kattığımızı biliyorum.